Azerbaycanlı gazeteci Turan Rzayev, evleneli henüz 10 gün olmasına rağmen balayını yarıda bırakıp Türkiye’deki yangınları takibe geldi.Türkiye’de orman yangınlarının başlamasının ardından Azerbaycan’dan yangın söndürme çalışmalarına destek için ekip yollanırken, çalışmaları takip etmek için de Azerbaycanlı gazeteciler Türkiye’ye geldi.Azerbaycan’da 20 Temmuz’da dünya evine giren Rzayev, Türkiye’ye destek için gönderilen Azerbaycanlı ekibi takip için 30 Temmuz’da görevlendirildi. Evliliğinin onuncu gününde Türkiye’ye gelen Rzayev, İhlas Haber Ajansı Muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de meydana…
Azerbaycanlı gazeteci Turan Rzayev, evleneli henüz 10 gün olmasına rağmen balayını yarıda bırakıp Türkiye’deki yangınları takibe geldi.
Türkiye’de orman yangınlarının başlamasının ardından Azerbaycan’dan yangın söndürme çalışmalarına destek için ekip yollanırken, çalışmaları takip etmek için de Azerbaycanlı gazeteciler Türkiye’ye geldi.
Azerbaycan’da 20 Temmuz’da dünya evine giren Rzayev, Türkiye’ye destek için gönderilen Azerbaycanlı ekibi takip için 30 Temmuz’da görevlendirildi. Evliliğinin onuncu gününde Türkiye’ye gelen Rzayev, İhlas Haber Ajansı Muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye’de meydana gelen yangınlar nedeniyle severek ve isteyerek Türkiye’ye göreve geldiğini söyledi.
“Bu bizim için yardımlaşmadan daha çok vatani bir görevdir” diyen Rzayev, “Çünkü Türkiye’de bizim vatanımızdır. Azerbaycan yoksa Türkiye vardır, Türkiye yoksa Azerbaycan vardır. Bizim bir değil, iki devletimiz var. Biz iki devlet bir milletiz” diye konuştu.
Türkiye’de olmaktan gurur duyduğunu anlatan Rzayev, “Diğer Azerbaycanlılar gibi çocukluğumdan beri Türkiye’yi severim. Bugün burada olmamdaki en büyük nedenlerden birisi, meydana gelen bu yangının ve buradaki tüm kardeşlerimizin çektiği bu eziyeti, gayreti ulaştırabildiğim kadarıyla çok insana ulaştırmak ve buradaki dayanışmayı, birlik ve beraberliği ister Azerbaycan isterse tüm Türk Cumhuriyetlerindeki soydaşlarımıza ulaştırmaktır” dedi.
“Benim üzerimde hakkı olan bir görevdi”
Çalıştığı kurumun müdürünün kendisini arayarak Türkiye’ye gitmesini söylediğini aktaran Rzayev, “Düğünüm olalı 10 gün olmuştu, ben izindeydim. İznimin bitmesine bir gün vardı. Baş redaktörümüz aradı pasaportumun olup olmadığını sordu. Olduğunu söyledim ve bana ’Türkiye’ye gideceksin, yangınları çekeceksin’ dedi. Telefonu kapattım daha da bir şey söylemedim, apar topar tek bir elbise ile Türkiye’ye geldim” ifadelerini kullandı.
4 gün süren karayolu ile Türkiye’ye geldiğini belirten Rzayev, “Eşim ilk duyunca şaşırdı. Tüm eşler gibi o da 10 günlük evli bir insan eşini bırakıp başka bir ülkeye gidiyor. Ama eşimde olsa bu öyle bir görev ki, benim üzerimde hakkı olan bir görevdi. Türkiye kardeş ülkedir, buradaki insanlar zor durumda. Bu insanları yaptığı işleri neden kimse görmesin? Dünya bilmeli. Avrupalı, Amerikalılar bir şey yapınca dünya bunu hep görüyor, ’hümanizm’, ’demokrasi’ diyor, bu ülkeler Nobel Ödülü falan alıyorlar. Buradaki insanlar itfaiyeciler, canla başla çalışıyorlar. Buradaki köylüler, yerel halk, Azerbaycanlılar, Türkler çalışıyorlar. Bunları göstermek gerekiyordu. Ben geldikten sonra eşimle konuştum, ilk başta trip atıyordu ama sonradan konuyu ona anlattım şuanda o da bana destek veriyor” diye konuştu.